16 Ekim 2012 Salı

2012 İSTANBUL FASHION WEEK' ten küçük notlar...

Ups! Biri moda mı dedi? Moda dolu günler olur da Onur orada olmaz mı...


'Modaseverler'in en sevdiği günlerdi geride bıraktığımız 4 gün



Kendi işlerimden dolayı Fashion Week'in ilk iki gününü kaçırsam da İpek Tohumcu'nun mankenlerinden olan biricik arkadaşım Narin Yolcu 'nun önerisiyle aklımda çakan şimşek, " Davetiyen var Onur işi bir kenara bırak ve git!" dedi bana. İyi ki de demiş. Mükemmel bir haftasonu geçirdim bu sayede.

Öncelikli olarak normalde özlediğim İstanbul trafiğinin azizliğine uğrayıp Narin'ciğimin defilesine yetişemeyip onun yürüyüşünü kadrajıma alamadım diye hem kendime hem de trafiğe kızgınım. Buradan da ona özürlerimi iletiyorum  :(



Yetişemediğim İpek Tohumcu defilesini araştırdım da soft renkleri vamp bir kılığa sokmayı amaçlamış gibi görünüyor. Çok fazla gözümü doyuramadı fakat kötü de diyemem. Özellikle Narin'in giydiği 3. kıyafet olan bu takım gerçekten hoşuma gitti. Ceplerin transparanlığının kattığı esrarengiz sexylik ve kemer detayı hoş bir hava katmış.


Sonrasında gelen Karma Defilenin kostümlerinde genelde yine pudra,toprak,nar gibi soft ve pastel tonlar yoğunluktaydı. Çoğunlukta şifon kullanılmış, fırfırlar ve piliselerle hareket katılmıştı elbiselere. Açık renkler uçuş uçuş eteklerle birleşmiş ve general bir hava katmıştı defileye. Mankenlerin yürüyüşleri vasatın altındaydı bana kalırsa. İlginç derecede deneyimsiz duruyorlardı podyumda. Ve sonra girdiğim profesyonel defilelerin hiçbirinde görmediğim 'göğüs açmaca' Karma Defilede gözü yoracak kadar çoktu. Mankenler ya sürekli iş kazalarını kapattılar ya da 'yelkenler fora' şeklinde yürüdüler.



Sonrasında gelen Hatice Gökçe defilesi herkese " işte profesyonellik başlıyor" dedirtti. Flaşlar daha çok patladı,onaylar bakışlar arttı. Kullandığı aksesuarlar ve defilenin ana meteryali olan 'kılıç' konsepti, empirme baskılara,sulu desenlere,düğme şekillerine kadar ince detaylarla işlenmiş ve çok dikkat çekici ve bir okadar şık sonuçlar ortaya çıkarmıştı. Giyilebilir kıyafetlerden oluşan defile güzel ayrıntılar ve çok iyi hazırlanmış bir kareografiyle zenginleşmişti. Koca bir alkışı haketmişti ve almıştı da .



Sırada merakla beklenen Özgür Masur defilesi vardı. Tropik bir interlude'la açılış yapıldı. Ve Didem Soydan'ı o andan sonra her defilede gördüm desem yeridir. Türkiye'nin yeni top modeli olan bu kız gerçekten işini iyi yapıyor. Kostümlere geri dönecek olursam. Mükemmel drapajlar,piliseler,büzgüler dolu dolu şifon elbiseleri oluşturuyordu. Beyaz ağırlıklı bu defilenin mükemmel sade teması metal düz aksesuarlarla vamplaşmış ve iddialı bir hale gelmişti. Kesinlikle kırmızı halıda görülebilecek çok şık kıyafetler vardı. En beğendiğim tarafı ise mükemmel kalıpları vardı. Tamamen kadın bedenini mükemmelleştirmişti Özgür.


Tüm ünlü modaseverlerin akın ettiği bir diğer defile ise Tuvana Büyükçınar Defilesiydi...  Ünlü akınına uğradı desem yeridir. Hazal Kaya, Uğurkan Erez, Tanju Babacan, Tuğba Büyüküstün vs. vs.

Siyah ve beyazında kullanıldığı defilede beyaz ağırlıktaydı. Beyaz, neon renkler ve siyahla ruhlandırılmıştı. Çiçek damarlarından oluşan deseni koleksiyonun ana başlık olarak atmış olan Tuvana değişik formlarda güzel bir şekilde işlemişti. Dikkat etmeyen anlayamazdı onun bir sarmaşık çiçeğine ait damarlar olduğunu.






Cengiz Abazoğlu ' da hem couture hem de Adil Işık için hazırladığı koca bir koleksiyonla tüm ilgiyi üstüne çekmişti. Öyle ki çoğu davetli runway salonuna giremedi. Gelen davetliler arasına Ece Sükan ve diğer Vogue çalışanları da eklenmişti, hatta ön sıraların çoğunu kaplamışlardı. Kırmızı kostümle açılış yaptılar şova ve ardından bikini kreasyonu devam etti. Özge Ulusoy ve Çağla Şikel'in de mankenlik yaptığı defile gerçekten de çok iyiydi. Profesyonel bir el olduğu çok belliydi.



Beyaz üstüne yapılan empirme çiçek baskıları hakimdi defileye fakat araya serpiştirilen kırmızı kıyafetler finalde bir araya gelince "Yanıyoruz İmdaat! " diyecektim neredeyse. Mükemmel sırt detaylarını görebiliyorsunuzdur. Cengiz'in sürekli yaptığı şeylerden biridir bu. Omuz ve sırt detayına olan düşkünlüğünü yeni kreasyonunda da gördük. Mükemmel bir defileydi...




Ve Hakan Akkaya beklentimin çok çok üstünde mükemmel bir kreasyonla aklımda yer edindi. Şalvar pantolonlar, soft renkli ceketler gibi romantik bir tarzın yanında bir de zımbalı, çivili gömlekler, şerit payetlerle detaylandırılmasına rağmen maskülen duran yaka ve kol manşetleri şaşırtacak derecede iddialı ve kullanışlı duruyordu. Açılıştaki interlude'a dokunan bu elinde sigara altında sliple çıkan bu manken ve tasarım ise büyük bir alkış ve göz kamaştırıcı flaşlarla karşılandı. Çok çok iyi bir tavırdı bu. Kareografisi de bir okadar kaliteliydi Hakan'ın. Tam fotoğraf çekecekken kadrajıma attığı bakış ta duruşuma bir hava katmadı değil yani :)


Kişisel Notlar:

Bana eşlik eden biriciğim genç yönetmen arkadaşım Esin İpek Terzi 'ye çok teşekkürler ediyorum. Özlemiştim ve böyle bir günümde yanımda olmasına çok sevindim.

Moda dolu güzel ve şık bir hafta sonu geçirdim bu hafta. Her şey çok güzeldi. Tanju Babacan, Zeynep Tunuslu, Hakan Akkaya ve Çiğdem Akın'la tanışma fırsatı buldum. Güzel bir detay olduğu için atlamak istemedim...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder